Rehberlik ve Psikolojik Danışmanın Eğitim ve Öğretim İle İlişkisi
Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir (Ertürk, 1982). Eğitimde amaç, bir dizi öğrenmelerle, kişinin davranışının değişmesini sağlamaktır. Ancak bu işlem rast gele olmayacak; davranışta değişme oluşturulurken, şu noktaya özel bir önem gösterilecektir: Edinilen her yeni davranış, kişinin çağdaş gereksinimleri ile içinde bulunduğu yaşın gereksinimlerini, doyurucu düzeyde ve dengeli bir biçimde gidererek, kendini gerçekleştirmesini sağlayabilmelidir.
Öğretim kavramı ise günümüzde “öğrenmeyi kolaylaştıracak etkinlikleri düzenleme, gereçleri sağlama ve kılavuzluk etme eylemi”ni dile getirmektedir. Konuya ilişkin bilimsel bulgular, kişiye “öğretilen”den çok, “öğrenen” olarak bakılması gerektiğini ortaya koydu. Öğretim dendiğinde, öğreticinin öğretmesi değil, “her öğrenciye, öğrenim konularını öğrenmeleri ve kendilerini gerçekleştirmeleri için yardım etmesi” anlaşılmaya başlandı. Bu anlamdaki öğretim de ancak, öğrenciyi odak alma; her öğrencinin kendine özgü özelliklerini tanıma ve öğretimi bunlara dayandırma hizmetlerinin eğitime girmesini gerektiriyordu.
İşte bu nedenle, kişinin bütünüyle gelişmesine; etkin bir kişisel-toplumsal ve mesleksel uyum gücü kazanmasına yardımcı olmak amacıyla okullara, öğrenci kişilik hizmetleri adı altında yeni hizmetler girmiş oldu. Öğrenci kişilik hizmetleri, öğretim ve yönetim hizmetleriyle karşılanamayan gereksinimlerin giderilmesinin amaçlamaktadır. Bu hizmetler; sağlık, toplumsal yardım (burs, kredi, yurt, yemek vb.), özel yetiştirme (özel kurslar), boş zaman eğitimi, ders dışı etkinlikler ile rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleridir.
Rehberliğin Eğitim İçindeki Yeri
Görüldüğü gibi, öğrenci kişilik hizmetleri, rehberlik ve psikolojik danışmadan başka, kişiliği bütünüyle geliştirmede eğitime yardımcı olması gereken diğer gereksinimleri karşılamaya yönelik hizmetleri dile getirmektedir.
Eğitimde başarı; öğretim, yönetim ve öğrenci kişilik hizmetleri arasındaki işbirliğine ve bu alanlarla ilgili gereksinimlerin eksiksiz giderilmesine bağlıdır.
Öğrenci kişilik hizmetleri içersinde özel bir yeri olan rehberlik ve psikolojik danışma, 20. yüzyılda eğitim alanına getirilen en büyük yeniliklerden biridir.
Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri, eğitim kurumlarına, öğretim ve yönetim hizmetlerinin başarısızlıkları yüzünden girmemiştir. Öğrencilerin etkin, başarılı, yaratıcı ve mutlu olmalarını sağlamak için onların, öğretimle karşılanan düşünsel gereksinimleriyle birlikte, toplumsal-ruhsal gereksinimlerini de karşılamanın bir zorunluluk oluşundan dolayı girmiştir. Benzer bir deyişle; rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri, öğrenciyi bilgi ve beceriyle donatmanın yanı sıra, duygusal-toplumsal yönüyle de geliştirmenin; ona sorun çözme yeteneği, güçlü bir benlik kazandırmanın da gerekli oluşu nedeniyle eğitim hizmetleri arasına girmiştir.